Suça Sürüklenen Çocuk Nedir? SSÇ Nedir?

Toplumda suçla mücadele denildiğinde akla genellikle yetişkin bireyler gelse de, çocukların suça karışma durumu da son yıllarda dikkat çeken konular arasında yer almaktadır. Özellikle hukuk sistemi içinde özel bir statüye sahip olan çocuklar söz konusu olduğunda, “suça sürüklenen çocuk” (SSÇ) kavramı karşımıza çıkmaktadır. Peki, suça sürüklenen çocuk nedir? Bu kavram hangi durumlarda kullanılır? İşte tüm detaylar…
Suça Sürüklenen Çocuk nedir?
Türk hukuk sisteminde, 18 yaşından küçük bireyler çocuk olarak kabul edilir. Bu kapsamda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu çerçevesinde, bir fiil işlediği iddia edilen çocuklar için “suça sürüklenen çocuk” ifadesi kullanılır. Buradaki önemli nokta, çocuğun fail değil, bir şekilde suçun içine itilmiş bir birey olarak değerlendirilmesidir.
Çocukların Ceza Sorumluluğu Kaç Yaşında Başlar?
Türk Ceza Kanunu’na göre; 12 yaşından küçük çocuklar hiçbir şekilde cezai sorumluluk taşımaz.
12-15 yaş arası çocuklar ise işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabiliyorsa sorumlu tutulabilir.f
15-18 yaş arası çocuklar ise genç birey olarak değerlendirilir ve yaşı büyük olan çocuklara göre farklı şekilde yargılanır.
Suça Sürüklenen Çocuklara Yönelik Hukuki Süreç
Suça sürüklenen çocuklarla ilgili adli süreçlerde çocuk ve çocuk ağır ceza mahkemeleri devreye girer. Bu mahkemelerde;
- Suçun işlenme biçimi
- Çocuğun yaşı ve gelişim düzeyi
- Ailesel ve çevresel koşulları
gibi unsurlar dikkate alınarak, ceza yerine rehabilitasyon odaklı kararlar alınmaya çalışılır.
Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler
Suça sürüklenen çocuklar için yalnızca ceza değil, koruyucu ve destekleyici önlemler de alınabilir. Bu kapsamda;
- Danışmanlık hizmeti
- Eğitim ve barınma imkânları
- Sağlık desteği
- Aile gözetiminde takip
gibi tedbir kararları uygulanabilir. Bu yaklaşımla çocukların yeniden topluma kazandırılması hedeflenir.
“Suça sürüklenen çocuk” kavramı, çocuğun bir suçun faili olarak değil, çeşitli sosyal, ekonomik ve psikolojik nedenlerle suç ortamına itilmiş bir birey olduğunu kabul eden bir anlayışı temsil eder. Bu nedenle, çocuklara yönelik adli süreçlerin amacı yalnızca cezalandırma değil; koruma, eğitme ve topluma kazandırmadır.